Examples of using "Beizubringen" in a sentence and their turkish translations:
çocuklara cesur erkek ya da
Tom'un bana Fransızca öğretmesini istedim.
Tom'un bana nasıl araba süreceğimi öğretmesini isteyeceğim.
Sana bazı terbiyeler öğretmek için buradayım.
O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Çocuklara iyi sofra adabını öğretmek önemlidir.
Çocuklara öğretmek yetişkinlere öğretmekten daha kolaydır.
Ben kendim gitar çalmayı öğrenmeye çalıştım.
Tom Mary'den ona valsin nasıl yapılacağını öğretmesini rica etti.
Yoksul insanlara çiçek yetiştirmeyi öğretmeliyiz.
Küçük kız kardeşim ona nasıl kayak yapacağını öğretmemi istedi.
Çocuklarıma sörf yapmayı öğretmeye başladım.
ve öğretmen canı çıkıyor bu insanlara bir şey öğretebilmek için
Bu kitap çocuklara okumayı öğretmek için tasarlanmıştır.
Kız kardeşim ona nasıl kayılacağını öğretmemi istedi.
Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.
İnsanlara ne öğrenmeye isteksiz olduklarını öğretmek zordur.
Doğrusu çok şey biliyorsunuz ama onları öğretmede iyi değilsiniz.
İncindiysen gözlemle, hayat sana bir şeyler öğretiyordur!
Tom, Mary'yi, John'a nasıl araba süreceğini öğretmeye ikna eden kişi değil.
Çocuklara öğretmek yetişkinlere öğretmekten daha kolaydır.