Translation of "Abheben" in Turkish

0.049 sec.

Examples of using "Abheben" in a sentence and their turkish translations:

Commit, Abheben, wir haben Abheben!

Taahhüt, havalan, kalkıyoruz!

Wir werden bald abheben.

Yakında yola çıkacağız.

Ich muss Geld abheben.

- Bankadan biraz para çekmeye gitmem gerekiyor.
- Bankadan biraz para çekmeye gitmeliyim.

Dieser Typ wollte auch abheben

işte bu adam da çıkarmak istedi

Abheben ist einfacher als Landen.

Kalkış inişten daha kolaydır.

Das Flugzeug wird gleich abheben.

Uçak kalkmak üzeredir.

Ich möchte Geld vom Konto abheben.

Hesaptan biraz para çekmek istiyorum.

Wir haben uns verpflichtet, wir haben Abheben.

. Taahhüt ettik, kalkışımız var.

Das Flugzeug wird in einer Stunde abheben.

Uçak bir saat içinde kalkacak.

Ich geh mal eben was Geld abheben.

Biraz para çekmeye gideceğim.

Das Flugzeug wird um 5 Uhr abheben.

Bu uçak beşte havalanacak.

Ich sah fünf Flugzeuge abheben, als wären es Vögel.

Beş uçağın sanki kuşmuş gibi havalandığını gördüm.

Als ich am Flughafen ankam, sah ich das Flugzeug abheben.

Havaalanına vardığımda uçağın ayrıldığını gördüm.

- Ich sehe gerne zu, wie Flugzeuge abfliegen.
- Ich sehe Flugzeugen gerne beim Abheben zu.

Uçakların kalkışını izlemeyi severim.

Tom sah den ganzen Nachmittag lang den Fliegern auf dem Flughafen beim Landen und Abheben zu.

Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.

Ich wollte dich ja anrufen, aber da ich annahm, dass du nicht abheben würdest, rief ich doch nicht an.

Seni aramak istedim ama senin açmayacağından korktuğum için arayamadım.

- Sie wollte alle ihre Ersparnisse von der Bank abheben.
- Sie hatte die Absicht, alle ihre Ersparnisse bei der Bank abzuheben.

O, bankadan tüm tasarruflarını çekmek istedi.