Examples of using "Transporte" in a sentence and their turkish translations:
Mary bir karpuz taşıyor.
bu da nemin atmosferde hareket etmesini sağlar.
- Artık nakit para taşımıyorum.
- Artık nakit taşımıyorum.
kandaki renk değişikliği,
Gemi Endonezya'dan ham madde taşıyor.
Rüzgar, tohumları uzak mesafelere taşır.
Petrol taşıyan bir gemiye petrol tankeri denir.
Bu kamyon Aomori'den Tokyo'ya taze meyve taşır.
Çanta benim tek başıma taşıyamayacağım kadar çok ağırdı.
Orion kapsülü bir gün Mars'a insan taşıyabilir.
Mary çantasında biber gazı taşıyor.