Examples of using "Public" in a sentence and their turkish translations:
(Seyirci) Merhaba.
İzleyiciler: Evet!
- Halk aptaldır, yani halk ödeyecek.
- Halk aptaldır, bu nedenle halk ödeyecek.
Seyirci: Vooh, oh oh
(Seyirci cevap veriyor)
Herkesin önünde küfretmeyin.
Seyirci: Oh, oh, oh
Seyirci: Vooh oh
halkın çıkarı uğruna bu tarz adamlara neler verdiği ortada
Seyirci sıkıldığını hissediyor gibi görünüyor.
Ben gösteriyi seviyorum.
Onu ortaya dökmekle tehdit etti.
Herkesin önünde hiç şarkı söyledin mi?
Seyirciler gülmekten patladı.
Herkesin önünde aşağılandım.
Kamuoyu cevapları istiyor.
Seyirci gülmeye başladı.
Tom halk içinde konuşmayı sevmez.
Dinleyicilerin yüzde 25'i beyazdı.
Kamuda konuşmak beni geriyor.
O, herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Biz daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmak istiyoruz.
Seyircinin ne istediğini düşünüyorsun?
Dışarıda olduğumda
cümlesinin ortasında lafını kesiyor
süt kardeşler çekildi halk çok sevdi
çünkü o da halktan birisiydi
ana akım medyada ana haber sunuculuğuna kadar yükseliyor
2004 yılında da halka arz edildi Google
Halk en iyi yargıçtır.
Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.
Kimse herkesin önünde alay edilmekten hoşlanmaz.
- Müze halka açıktır.
- Müze halka açık.
Koleksiyon halka açıktır.
Herkesin önünde konuşmayı sevmez.
Sen iyi bir izleyiciydin.
Kütüphane halka açıktır.
Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
Onu herkesin içinde eleştirme.
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
Herkesin önünde şarkı söylemekten hoşlanmam.
Bizim büyük bir seyircimiz vardı.
Topluluk önünde konuşmaya alıştım.
halkın yasal bir duruş sergileme hakkı yok.
gibi garip bir isimdeki bir izleyicimiz
Cahil isimli bir izleyicimiz şunu söylemiş
''İzleyiciler'' demek istemiyorum,
Toplum içinde konuşmaktan korkma.
Yakında herkesin içinde konuşmaya alışacaksın.
İnsanların çoğu savaşa karşıdır.
Büyük bir dinleyici kitlesi önünde konuşmak zorunda kaldı.
O, herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Herkesin önünde rezalet çıkarmayın.
Toplum içinde nasıl davranacağını bilir.
Topluluk önünde konuşmaya alışkındır.
Herkesin içinde konuşmak zordur.
Kamu fonlarını israf etmekle suçlandı.
O topluluk önünde konuşmaktan nefret eder.
Ben bir genel liseye gittim.
Bir izleyici için hiç şarkı söyledin mi?
Bir dinleyici kitlesi önünde hiç şarkı söyledin mi?
Genç piyanist halkı şaşırttı.
Tom halka hitap etmede iyidir.
Seyirci ağırlıklı olarak kadındı.
Bu park halka açık değildir.
Daha önce herkesin önünde hiç konuşmadım.
Herkesin önünde onun hakkında kötü konuşma!
Ben halkın önünde konuşmakta iyi değilim.
seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.
10 gün süresince bir topluluk salonu oluşturulur,
ama olan hep halka oluyordu
Kirli çamaşırlarını ortaya dökme.
Zil çaldığında seyirciler koltuklarına oturdular.
Bu sabah bir parka gittim.
Halkın içinde konuşmak Tom için bir çileydi.
- Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!
- Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!
Dan ırkçı inançlarını halkın önünde dile getirdi.
Biletler 30 dolara halk için mevcuttur.
İzleyicilerin yaklaşık yarısı kadındı.
Tom herkesin önünde konuşmaya alışkın değil.
Yakında herkesin önünde konuşmaya alışacaksın.
Seyircisini nasıl çekeceğini bilir.
Bir kamu avukatı sistemi yok
Çeşitlilik temalı bir etkinlikte olduğumuzu düşünürsek,
5000 yabancıyı çağırdım,
ve kamu parasını kamu mallarına harcayarak
Sonra üçerli grup olmalarını istedik.
biz çünkü ana akım medyamıza baktığımızda
En yakın telefon kulübesi nerede?
Seyirci konserin başlamasını güçlükle bekleyebildi.
Herkesin önünde konuşma yapmaya alışkın değilim.
Kısa sürede herkesin içinde konuşmaya alıştım.
Plastik torba bir numaralı halk düşmanı haline gelmiştir.