Examples of using "Jure" in a sentence and their turkish translations:
Yemin etmek
- Tom çok küfür ediyor.
- Tom çok söver.
- Tom çok küfreder.
Yemin ederim!
Evet, yemin ediyorum!
Yemin ederim, John.
Tom, Bir denizci gibi söver.
Yemin ederim, hiçbir şey olmadı.
Perdelerle halı uyuşmuyor.
Ben çok lanetler miyim?
Bunun son kez olduğuna yemin ederim.
Tom bize doğruyu söylediğine yemin ediyor.
Bu asla bir daha olmayacak, sana yemin ederim.
Yemin ederim, bir uzaylı gördüm!
Yemin ederim seni vururum.
Yemin ederim ki o doğrudur.
Yemin ederim, bir gün sana her şeyi anlatacağım.
vallahi şarjdaymış ya duymadım telefonu
Birine söylemeyeceğime yemin ederim.
Herkesin önünde küfretmeyin.
O konudan asla hiç kimseye bahsetmedim, yemin ederim.
Yemin ediyorum ki iki ay içinde İspanyolcada akıcı olacağım!
Yemin ederim Tom'u asla incitmedim.
Bir şey yapmadığıma yemin ederim.
O belgeyi birine göstermediğime yemin ederim.
"Neden yalan söyledin?" diye sordu sessizce. "O senin erkek arkadaşın." "O değil, söz veriyorum!" diye ağladı.
Herkese aşkın dilinde konuş. Sesini yükseltme. Küfretme. Tatsızlık çıkarma. Gözyaşlarına sebep olma. Diğerlerini yatıştır ve iyilik göster.