Translation of "Préjugé" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Préjugé" in a sentence and their turkish translations:

- Je n'ai pas de préjugé.
- Je suis dépourvu de préjugé.

Benim önyargım yok.

Et en particulier si c'est dû à un préjugé,

ve daha da önemlisi, bilhassa bir tarafgirlikten dolayı ise

A développé ce qu'il a appelé « échelle de préjugé ».

bir ''önyargı ölçeği'' geliştirdi.

Je n'ai pas de préjugé contre les travailleurs étrangers.

Yabancı işçilere karşı bir önyargım yok.

Il est plus difficile de briser un préjugé qu'un atome.

- Önyargıları yok etmek atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur
- Ön yargıyı parçalamak bir atomu parçalamaktan daha zordur.