Translation of "Parcourut" in Turkish

Il parcourut un magazine.

O bir dergiye baktı.

Elle parcourut le magazine.

O, dergiye göz attı.

Il parcourut rapidement mon manuscrit.

Müsveddeme hızla göz attı.

Un frisson parcourut ma colonne vertébrale.

Üstüme bir ürperti geldi.

Mon père parcourut rapidement le journal.

Babam gazeteye hızla göz gezdirdi.

Il parcourut le journal avant d'aller se coucher.

O, yatmaya gitmeden önce gazeteye göz attı.

- Il parcourut mon manuscrit.
- Il a relu mon manuscrit.

O benim yazımı düzeltti.

- Il parcourut mon rapport.
- Il a parcouru mon rapport.

O, raporumu gözden geçirdi.

Mary ouvrit son sac et le parcourut du regard.

Mary çantasına açtı ve içine baktı.

Il parcourut rapidement la page pour trouver le mot qu'il cherchait.

Aradığı kelimeyi bulmak için sayfayı hızlıca taradı.