Examples of using "Parcours" in a sentence and their turkish translations:
çevrem ve akıl hocalarımdı.
Benim bu gereksinime olan yolculuğum
ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir insan.
Bu yolculuk kolay olmayacak.
O, klasik bir eğitim aldı.
Seçme ilanına bakıyorum, kategorilere göz atıyorum,
Benim maceram Lincoln, Nebraska'da başlıyor.
Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.
ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.
İşte tehlike buydu, yolun sonunu görmeden kayarsanız bu olur.
o Asma uzakta fikrini reddetti babasının gözleri İngiliz gazeteleri tarafından açıklanan
Yangının nedeni hakkında çok şüphe yoktur.
İki başkan adayı arasında özgeçmiş ve ideoloji bakımından çok bariz fark var.