Translation of "Parcours" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Parcours" in a sentence and their turkish translations:

Qui ont permis mon parcours.

çevrem ve akıl hocalarımdı.

Mon parcours avec cette vocation

Benim bu gereksinime olan yolculuğum

Pour honorer le parcours de l'autre.

ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir insan.

Bref, ce parcours ne sera pas facile.

Bu yolculuk kolay olmayacak.

Il a suivi un parcours scolaire classique.

O, klasik bir eğitim aldı.

J'y jette un œil, je parcours les catégories,

Seçme ilanına bakıyorum, kategorilere göz atıyorum,

Mon parcours a commencé à Lincoln dans le Nebraska.

Benim maceram Lincoln, Nebraska'da başlıyor.

Mais, en fait, il a un parcours plutôt surprenant.

Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.

Le parcours qui nous attend sera semé d'embûches, qui nécessiteront des choix difficiles.

ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.

C'est le danger des glissades quand on voit pas le bout du parcours.

İşte tehlike buydu, yolun sonunu görmeden kayarsanız bu olur.

Ne deviendra pas président du pays à un moment où Asma planifiait son parcours

o Asma uzakta fikrini reddetti babasının gözleri İngiliz gazeteleri tarafından açıklanan

Il n'y a pas trop de doutes à avoir quant au parcours du feu.

Yangının nedeni hakkında çok şüphe yoktur.

Les deux candidats à l'élection présidentielle ont un parcours et une idéologie complètement différents.

İki başkan adayı arasında özgeçmiş ve ideoloji bakımından çok bariz fark var.