Translation of "National" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "National" in a sentence and their turkish translations:

J’ai chanté l’hymne national.

Millî marşı söyledim.

- Il devint un héros national.
- Il est devenu un héros national.

O ulusal bir kahraman oldu.

- Ce fut un scandale national.
- Ça a été un scandale national.

Bu ulusal bir skandaldı.

Et contribuer au développement national.

ve adil bir toplum olması gerektiği.

Avec la montée du populisme national,

Ama ben iyi bir vatandaş olmama rağmen

Parc national de Gombe en Tanzanie

Gombe Ulusal Parkı, Tanzanya

Chaque pays a son drapeau national.

Her ülkenin kendisine ait bir bayrağı var.

Tom est devenu un héros national.

Tom ulusal bir kahraman oldu.

Bravo, tu as gagné le championnat national.

Ulusal bir şampiyonluk kazandığın için tebrikler.

Dans le cadre du programme national vénézuélien.

uydu mühendisi olarak çalışıyor.

Tous les pays ont leur drapeau national.

Tüm ülkelerin kendi ulusal bayrağı vardır.

Qui dirigera et fera avancer le développement national du pays.

ve çok yetenekli genç nüfusumuz olacak.

L'équipe s'entraîna dur, car le championnat national était en danger.

Devletin şampiyonluğu nedeniyle sert oynayan takım tehlikedeydi.

C'était El Capitan, dans le parc national de Yosemite, en Californie,

Kaliforniya'da Yosemite Park'taki El Capitan kayalığı

An deux mille dix-huit, son produit national a atteint quatre cent

Yılın 2018 yılında gayri safi milli hasıla

Le texte de l'hymne national du Canada a d'abord été écrit en français.

Kanada milli marşının metni önce Fransızca olarak yazıldı.

Les Français n'étaient pas seulement des étrangers arrogants qui piétinaient leur honneur national - ils

Fransızlar sadece milli onurlarını kirleten yabancılar değillerdi

De restaurer le rôle du directeur du renseignement national en tant que fournisseur de

ihtimalinin ışığında, on yedi özel istihbarat teşkilatı için etkili bir orkestra

Je me demande comment un gouvernement s'y prendrait pour mesurer le bonheur national brut.

Bir hükümetin gayri safi mutluluk ölçme hakkında nasıl hareket edeceğini merak ediyorum.

Agila Saleh, et le Ministre de l'intérieur du Gouvernement d'accord national, Fathi Basha, qui a

Başarılı listeden küçük bir farkla otuz dört oy alan Fethi Başa, kazananlar

Je pense qu'il est hautement improbable que nous obtenions jamais la moindre aide du gouvernement national.

Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.

Le gouvernement français a lancé un jeu en ligne qui défie les contribuables d'équilibrer le budget national.

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.

L'hymne national actuel de la Géorgie a été acceptée en 2004, quand Saakachvili est arrivé au pouvoir.

Saakaşvili iktidara geldiğinde Gürcistan'ın şimdiki milli marşı, 2004 yılında kabul edildi.

C'est une croyance répandue, d'après un sondage national aux États-Unis, que les musulmans sont liés au terrorisme.

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

L’Afghanistan et l'Iran ont tous deux changé leur hymne national à plusieurs reprises au cours du 20e siècle.

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.

Congrès national général et il est connu pour être l'un des fidèles et des travailleurs du gouvernement de l'

hükümetine sadık ve işçilerden biri olduğu biliniyor

En lui pour lancer ses batailles depuis l'est de la Libye, après deux ans précisément, le gouvernement national a

hazırlanan muharebeyi Libya'dan başlatacak herhangi bir organın yokluğunda, özellikle iki yıl sonra

Gouvernement d'accord national, et il s'est retiré en raison de ce qu'il décrit comme le manquement du Parlement à ses

için olduğu gibi , bir süredir de ondan çekildi.

Le sport national du Bhoutan est le tir à l'arc, et des concours sont régulièrement organisés dans la plupart des villes.

Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.

En mille-neuf-cent-quatre-vingts, le comité de la censure de l'Ontario interdit le film « Le Tambour » d'après le roman de Günter Grass, mais les médias trouvèrent cela stupide et donc la Société Radio-Canada, SRC, montra les scènes offensantes ce soir-là, d'une côte à l'autre, dans le journal national.

Ontario Sansür Kurulu 1980'de Günter Grass'tan uyarlanmış "Teneke Trampet" filmini yasakladı ama medya bu yasağı saçma buldu ve hatta Canadian Broadcasting Corporation (CBC) sorun yaratan görüntüleri o gece ülke çapında ulusal haberlerde gösterdi.