Examples of using "Localisé" in a sentence and their turkish translations:
- Şüphelinin nerede olduğu hâlâ bilinmiyor.
- Şüphelinin bulunduğu yer hala bilinmiyor.
Bennigsen, Lannes'ın görünüşte izole edilmiş birliklerini
ama aynı zamanda bu yitim bölgelerinden birinin üstüne oturuyor.