Examples of using "L'image" in a sentence and their turkish translations:
Resme baktım.
Resme baktı.
Duvardaki resme bak.
Shot bardakları ile ilişkililer.
Sağdaki resimde
İmajını geliştiremez misin?
Resim bu kitaptadır.
Sayfanın üst kısmındaki resme bak.
bu görüntüyü bozmak için çabalayacaktır.
Görsel gerçekten de sadece zihninizde.
Zaman damgasını buraya koydum,
görüntü gerçekten kaliteli
Kaza resmi beni hasta ediyor.
Resim uzaktan daha iyi görünür.
O, resmi baş aşağı astı.
O, tıpkı babasına benziyor.
Ann resmi yapmayı bitirdi.
Görüntüyü büyütürsen pikselleşebilir.
Resimde üç kişi var.
öğrencilerin ders dinlerken ki görüntüsü çok önemli zaten
ula kim izlesin senin çocuğunun görüntüsünü yahu?
Resme bakın.
Resmi görebiliyor musun?
Ardından, markalaşma disiplini
Bir sonraki sayfaya gitmek için resmi tıklayın!
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
Resim çarpık.
Elimden geldiğince kısa sürede sana bu resmin bir kopyasını göndereceğim.
insanların sürdürebilmek adına ciddi çaba gösterdiği
Markalaşma, insan ruhunun derin tezahürüdür.
söylemesi kolay yok efendim çocukların görüntüsünü kayıt ediyormuş Zoom
Çünkü değilseniz bu görsel mesajını veremez.
şu anda izlediğiniz görüntüde gerçek bir tsunami görüntüleri mevcut
İncil, Tanrı'nın görüntüsü olduğumuzu söyler.
Resmin fiyatı 10 lira.
Resim şimdi duvardadır.
Apollo 1'in trajedisi, NASA'nın kamuoyundaki imajını paramparça etti.
Televizyonum neredeyse 15 yaşında ama hâlâ iyi bir görüntüye sahip.
Mesafe çok fazla olduğu için biz görüntünün çok çok önceki halini görüyoruz aslında
Görüntü sakindi, ancak 1968 ABD için zor bir yıldı.
herkes karşısında görüntüde olduğu içinde öğretmen aynı zamanda öğrencilerini de kontrol edebiliyor
Ve eşit şekilde çizgiler çekildiğinde İsa resmin tam ortasında
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.