Examples of using "L'épaule" in a sentence and their turkish translations:
Omuzuma dokundu.
O, onun omzuna dokundu.
- O, omuzumu tıpışladı.
- O hafifçe omzuma vurdu.
Onun omuzu çıktı.
O omzunu çıkardı.
Tom omzunu yerinden çıkardı.
Omzumu çıkardım.
O omzuma yavaş yavaş vurdu.
O, omuzundan yaralandı.
O, omzuma vurdu.
Tom'un omuzunda bir ağrısı var.
Omuzum ağrıyor.
Birisinin omzuma vurduğunu hissediyorum.
O benim omzuma dokundu.
Mary başını Tom'un omuzuna yasladı.
Tom spor çantasını omuzunda taşıdı.
Omzumdan ameliyat olmam gerekiyordu
Omuzum ağrıyor.
Tom bir elini Mary'nin sağ omzuna koydu.
Kolum omzumdan dirseğime kadar ağrıyor.
Omzuma hafifçe vurarak ona yardım ettiğim için bana teşekkür etti.
Çok ağır bir bavul taşıdığı için omzu acıyor.
Kısa tarafta olmanın nasıl olduğunu gör bakalım."
Omzuma vurmaya devam edersen konsantre olamam.
Elini omzuma koydu.
etti ve son gün Fransa'ya dönmek zorunda kalana kadar çizgiyi tuttu.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.