Examples of using "J'appelle" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u arıyorum.
Yardım çağırıyorum.
Yardım için arıyorum.
Polisleri arıyorum.
Ben arayana kadar bekle.
Güvenliği arıyorum.
Ben buna aitlik politikası diyorum.
Kinetik Şehir diyorum buna.
Elçiliği aramam gerekiyor.
Cep telefonumdan arıyorum.
Bir taksi çağırmamı ister misiniz?
- Akıllı dediğim şey budur.
- İşte akıllı dediğim şey.
- Bu benim akıllı dediğim şey.
Kayıp bir cüzdanı rapor etmek için arıyorum.
Doktoru getirtmeliyim.
- Polisi aramadan önce defol buradan.
- Ben polisi aramadan buradan defol.
Eğer ayrılmazsanız, polisi arayacağım.
yol açtığını söyleyebilirim.
Her şeyden önce, Jim'i ziyaret etmek zorundayım.
Bay Simon tarafından arıyorum sizi.
Beni yalnız bırak yoksa polis çağıracağım.
Hemen doktor çağırtmalısınız.
Adınızı söylediğimde elinizi kaldırın.
Tom'un cep telefonundan arıyorum.
Hâlâ Tom'u zaman zaman arıyorum.
İşte bu yüzden gerekçeli muhakeme, "asker zihniyeti"dir.
Onu her aradığımda, o dışarıda.
İhtiyacım olanı sana söylemek için arıyorum.
Seninle randevu saptamak için arıyorum.
Kredi kartımı kaybettiğim için arıyorum.
ifade ediyorlar ki buna 'Viking zihniyeti' adını veriyorum.
''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.
Hemen şimdi terk etmezseniz polisi arıyorum.
Kredi kardımı kaybettiğimi söylemek için arıyorum.
Erkek kardeşimi arıyorum.
Bu bir emirdir.
Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi
Bazen Sumatra gergedanına bizim kuşağımızın dinozoru diyorum.
Polisi aramamı istiyor musun?
Diğeri ise çok karakteristik mizah duygusu, korkarım diyorum… bu
Tom bir ambulans çağırmama izin vermedi bu yüzden onu hastaneye kendim götürdüm.