Translation of "Habitudes" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Habitudes" in a sentence and their turkish translations:

Nos habitudes quotidiennes la créent.

Günlük alışkanlıklarımız üretiyor.

Ils ont les mêmes habitudes.

Onlar aynı alışkanlıklara sahipler.

Marie abandonnait les mauvaises habitudes.

Maria kötü alışkanlıkları bıraktı.

- Les vieilles habitudes ont la vie dure.
- Les vieilles habitudes sont difficiles à rompre.

- Eski alışkanlıkları kırmak zordur.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.

Les habitudes sont difficiles à rompre.

Alışkanlıkları bozmak zordur.

Certaines habitudes sont difficiles à rompre.

Bazı alışkanlıkları kırmak zordur.

- Tu ferais mieux de changer tes habitudes alimentaires.
- Vous feriez mieux de changer vos habitudes alimentaires.

Yeme alışkanlıklarını değiştirsen iyi olur.

C'est facile de prendre de mauvaises habitudes.

Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.

Les mauvaises habitudes ont la peau dure.

Kötü alışkanlıklar zor biter.

Il ne déroge jamais à ses habitudes.

O asla alışkanlığına ara vermez.

Les vieilles habitudes ont la vie dure.

- Eski alışkanlıklar zor biter.
- Can çıkar huy çıkmaz.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.

Sur la transmission des habitudes mentales et d'apprentissage

düşünce ve öğrenme alışkanlıklarını aşılamak,

On devrait se débarrasser de ces mauvaises habitudes.

Bu kötü gelenekleri kaldırmalıyız.

Il est facile de prendre de mauvaises habitudes.

Kötük alışkanlık edinmek kolaydır.

Je pense que tu devrais changer tes habitudes alimentaires.

Yeme alışkanlıklarını değiştirmen gerektiğini düşünüyorum.

Il est difficile de se débarrasser des mauvaises habitudes.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak zordur.

Ce n'est pas facile de se débarrasser des mauvaises habitudes.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.

Il est très difficile de se débarrasser des mauvaises habitudes.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak çok zordur.

On n'est jamais trop vieux pour prendre de mauvaises habitudes.

Bir insan kötü alışkanlıkları bırakmak için asla çok yaşlı değildir.

Il est certainement possible que le stress mène à des habitudes malsaines,

Stresin sağlıksız alışkanlıklara yol açması kesinlikle mümkün

Les êtres humains semblent avoir du mal à abandonner leurs vieilles habitudes.

İnsanlar eski alışkanlıklarından vazgeçmeyi zor buluyorlar.

Ces caractéristiques ont évolué en fonction de leurs habitats et de leurs habitudes nutritionnelles.

bu özellikleri de yaşam alanları ve besin alışkanlıklarına göre evrimleşmiştir

Une des habitudes des employés est de se retrouver presque chaque jour dans un bar ou un restaurant, à la fin de la journée de travail, pour se saouler et oublier leur vie misérable jusqu'au jour suivant.

Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.