Examples of using "Frappe" in a sentence and their turkish translations:
Vur bana.
...hamlesini yapar.
Tom kapı çalıyor.
Birisi kapıyı çalıyor.
Kimseye vurmuyorum.
Bana vurma.
Biri kapıyı çalıyor.
Birisi kapıyı çalıyor.
- Kapıyı çalan kişi benim.
- Kapıyı tıklayanım ben!
Kapıyı kim çalıyor?
- Bunu nasıl buluyorsun?
- Bu sende nasıl bir izlenim bıraktı?
dev dalga vurur ve çekilir
O bir yazım hatası. Özür dilerim.
- Bekle , biri kapıma vuruyor.
- Bekle , biri kapımı çalıyor.
Zıplamadan sonra topa vur.
Kimse kapımı çalmıyor.
Aman Tanrım! Birisi kapıyı çalıyor!
- Yollara düşüyorum.
- Yola çıkıyorum.
- Yola koyuluyorum.
Kapıyı çal.
Kimseye vurmuyorum.
Banyoya girmeden önce kapıyı çal.
harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.
Tuvalete giderken kapıyı çal, tamam mı?
Yıldırım bazen aynı yere iki kez çakar.
Bir bahçeye iner ve kapıyı çalar.
Fırtına çarpmadan önce pencereleri kapatmayı unuttum.
Durdurulamayan bir güç sabit bir cismi vurursa ne olur?
Ve o anda bir yerden bir ok uçarak gelir ve ona çarpar.
- Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu.
- Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.
Fırtına vurmadan önce eve varmayacağımızı asla bir an düşünmedim.
Sonunda Viking zihniyetiyle ilgili beni etkileyen şey , ölüm karşısındaki meydan okuma değil