Examples of using "Frais" in a sentence and their turkish translations:
Okul harçları.
- Harcamaları paylaşalım.
- Masrafları paylaşalım.
Ben temiz havayı severim.
Çok daha serin olsa da...
Onu daha düşük bir ısıda tutun.
Bugün hava serin.
Bu yumurta taze.
Taze ye, Fransızca ye.
Taze görünüyordu.
Burası çok daha serin.
Vekalet ücreti alıyor avukatı
Bizim temiz havaya ihtiyacımız var.
Taze ekmek aldım.
Bu ekmek taze değil.
Daha çok taze sebze yiyin.
Bütün bileşenler tazedir.
Serin bir rüzgâr esiyor.
Sürsarj dahil değildir.
Bulabileceğiniz en taze balık.
Vay canına, burası çok daha serin.
Avukat ile ücreti paylaşıyorlarmış arkadaşlar
Hafızamda hâlâ taze.
Onu serin bir yerde tut.
Biraz temiz hava girsin.
Orada hava güzel ve serindi.
Ben kendi paramla seyahat ettim.
Bu yumurtalardan hiçbiri taze değil.
Yağmur yağdıktan sonra hava temizdir.
İçeriye biraz temiz hava girsin.
Biraz temiz hava almak istiyorum.
Kendi paramla seyahat ediyorum.
İçmek için soğuk bir şey istiyorum.
Biz akşam yemeğinden sonra taze meyve yedik.
İçecek soğuk bir şey ister misin?
O halde programımızı kullanmak için onlara
Taze balık, hayatta kalmak için harikadır.
hatta büyükbabası da krem peynir yaparmış.
Aslında bunu hissedebiliyorum. Şimdiden daha serin.
Canım taze meyve istiyor.
Bu hafta sonu serin olacak.
Serin ve kuru bir yerde saklayınız.
Ben yalnızca taze sebzeleri yerim.
Lütfen içeriye biraz temiz hava girmesine izin ver.
Soğuk bir şey istiyorum.
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
Beyaz şarap daha soğuk olmalı.
Oldukça serin olacak.
Tüm bu yumurtalar taze değildir.
O, üniversiteden yeni mezundur.
C vitamini için taze bir limon yedim.
Bireysel faturalarımız düşer miydi? Sağlık sigorta primlerimiz?
- Olay, hafızamızda hâlâ tazedir.
- Olay anımızda hâlâ taze.
Giderleri ayrıntılarıyla yazmanızı istiyorum.
Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
Günden güne hava soğuyor.
Bana içecek soğuk bir şey ver.
- Bu sabah hava bir parça soğuk geliyor.
- Bu sabah hava biraz soğuk.
Sadece biraz temiz hava almak istiyorum.
Taze meyve, sağlığın için yararlıdır.
Bunlar taze.
Bu sabah serin, değil mi?
O, ona içecek soğuk bir şey verdi.
Taze meyve ve sebzeler sizin için iyidir.
boş bir ofis köşesine kurduğumuz çiftlik.
Su aygırları serinlemek için gündüz sıcağında suda durur.
Taze ıstakozun görünümü iştahımı açtı.
Masada bol miktarda taze yumurta var.
O sadece ucuz bir reklam kampanyası.
Şimdi içecek soğuk bir şey istiyorum.
Alkolizmden kaynaklanan maliyetler çok büyüktür.
Temiz hava almak için dışarı çıktı.
En taze ekmeği nereden alabilirsin?
Hiçbir gizli servis ücreti yok.
Marketten aldığım balık taze.
Temiz havanın keyfini çıkarabilmem için pencereyi açıyorum.
Biraz temiz havanın girmesine izin vermek için pencereyi açtım.
İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.
Serin olsalar da yağmalanmış ve kırılmışlar.
Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.
Bu yüzden böcekler daha serin bir yerde saklanıyor olacaklar.
Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.
Bazen de aileler ücretleri daha fazla karşılayamayacak hâle geliyorlar.
Lisa iki kızının da okul ve forma masraflarını
Yakında banyo onun girmesi için yeterince harikaydı.
Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır.
Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin.
O, taze sebze almak için markete gitti.
Teyzem tüm giderleri ödenmiş Hawaii turu kazandı.
Biraz taze hava için dışarı çıkmak istiyorum.
Dışarı çıkıp temiz hava almak istedim.
Ben her zaman dondurulmuş olanların yerine taze sebzeler alırım.
Katılım için üyelik aidatı yok.
Örneğin, gidip konut kredisi alsanız sizden bir ücret alınırdı.
ve bu ilaçlar için iyi olurdu. İçerisi çok serin.