Translation of "Débattre" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Débattre" in a sentence and their turkish translations:

- Voulez-vous en débattre ?
- Veux-tu en débattre ?

Bunun hakkında tartışmak ister misin?

Je les entendais débattre.

Onların tartıştığını duyabiliyordum.

Il est imbattable lorsqu'il s'agit de débattre.

Tartışma söz konusu olduğunda o hepsinden iyidir.

Nous n'avons pas le temps de débattre.

Tartışmak için zamanımız yok.

Il ne pouvait donc pas me voir ni m’entendre me débattre.

Bu yüzden cankurtaran beni ne görebilmiş ne de duyabilmişti.

Le temps est venu de débattre des affaires les plus pertinentes.

En ilişkili konuları tartışmak için zaman geldi.

Je ne suis pas d'humeur à débattre de politique, là, maintenant.

Şu anda siyaset tartışacak bir ruh halinde değilim.

Si vous êtes fatigué de débattre avec un inconnu sur Internet, essayez de parler à l'un d'entre eux dans la vraie vie.

İnternette yabancılarla tartışmaktan bıktıysanız, gerçek hayatta onlardan biriyle konuşmayı deneyin.

Nous pouvons débattre de la meilleure manière d'atteindre ces objectifs, mais nous ne pouvons pas être complaisants au sujet des objectifs même.

Bu hedeflere en iyi şekilde nasıl ulaşılabileceğimiz konusunda tartışabiliriz, ancak hedeflerin kendileri konusunda kayıtsız olamayız.