Examples of using "Criant" in a sentence and their turkish translations:
onun içinde bir kişi vardır. Simit diye bağırarak birisini kovalar
bağırarak, "Sibirya'da korkaklar ölecek, cesurlar onur tarlasında ölecek!"
Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken