Translation of "Nièce" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Nièce" in a sentence and their turkish translations:

Mary est ma nièce.

Mary benim yeğenim.

Marie est ma nièce.

Mary benim yeğenim.

- Quel est le nom de ta nièce ?
- Comment s'appelle ta nièce ?

Senin yeğeninin adı ne?

Je n'ai pas de nièce.

Bir kız yeğenim yok.

La nièce ressemble à sa tante.

Yiğen teyzesine benziyor.

Sa nièce est séduisante et mûre pour son âge.

Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.

Ma nièce est attirante et mature pour son âge.

Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur.

Ma nièce de trois ans m'a embrassé sur la joue.

Üç yaşındaki yeğenim beni yanaktan öptü.

Lorsque la nièce du roi a réduit sa femme en larmes, Ney l'a confrontée en criant: «Moi et d'

Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken