Translation of "Brûlés" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Brûlés" in a sentence and their turkish translations:

- Je les ai brûlés.
- Je les ai brûlées.

Onları yaktım.

Brûlés vivants dans leurs écoles, abattus dans les rues.

Okulların içinde canlı canlı yakmış ve sokaklarda vurmuştu.

Les orangs-outans sont souvent tués à la machette ou brûlés avec de l'essence.

Orangutanlar çoğu zaman palayla öldürülüyor veya benzinle yakılıyor.

Les voleurs furent empalés, mendiants, sans-abri et les infestés de peste furent brûlés vifs dans des granges.

hırsızları kazığa oturtturur.dilencileri, evsizleri ve vebalıları ise ahırlarda diri diri yaktırtır.