Examples of using "Autorités" in a sentence and their turkish translations:
Seni yetkili makamlara ihbar edeceğim.
çünkü pasaportumda hâlâ seyahat uyarısı vardı.
Amerika'da siyaset bilimcileri, otoriteler, anket şirketleri
Sağlık görevlilerinin en başından beri korktuğu buydu.
"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"
sözlerde ''uygunsuz içerik'' olduğu için otoritelerle belaya soktu.
Yetkili, başvuru sahibini birkaç kuru sözcükle başından savdı.
Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
Ve lütfen yetkililere görüştüğünüz herkesi bildirin
Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.
Elektronik sigaralar, tütüne karşı sağlıklı bir alternatif olarak teşvik ediliyor ama sağlık otoriteleri, kullanıcılar üzerindeki uzun vadeli etkilerine dikkat çekiyor.