Examples of using "épousé" in a sentence and their turkish translations:
Bir Kanadalı ile evlendim.
Neden onunla evlendin?
O, onunla geçen yıl evlendi
O Ann ile evlendi.
O, onunla parası için evlendi.
O onunla evlendi.
Ben yanlış kişiyle evlendim.
- George kız kardeşimle evlendi.
- George benim kız kardeşimle evlendi.
O, adamla evlenmedi.
O bir itfaiyeciyle evli.
O, bir hostesle evlendi.
Tom Kanadalı bir kızla evlendi.
- O benim kız kardeşimle evlendi.
- O kız kardeşimle evlendi.
Sami Müslüman bir kadınla evlendi.
O, adamla evlenmedi.
Karınla ne zaman evlendin?
Bir Fransız erkeği ile evlenmiş bir kızım var.
O, zengin bir kızla evlendi.
Kız kardeşim bir doktorla evlendi.
O, çok güzel bir kız ile evlendi.
Bir çiftçinin kızıyla evlendi.
Seninle evlendiğime asla pişman olmadım.
O, geçen ay Tom'la evlendi.
Lisedeki sevgilisiyle evlendi.
Tom, Mary ile evlendi.
O benim kuzenimle evlendi.
Onun gibi biriyle evlenmekle aptallık yaptım.
Kızımı evlendirdim.
Onlar kendilerinden daha yaşlı oğlanlarla evlendiler.
ha bu arada Armağan Toker ile evlendi
Tom daha yaşlı bir kızla evlendi.
Bir Amerikanla evlendi.
Tom'un kiminle evlendiğini bile bilmiyoruz.
Onunla kendi isteğiyle evlenmedi.
Bizden daha yaşlı kızlarla evlendik.
O, bir gaddar adamla evlendiğini bilmiyordu.
O, bir müzisyenle evlendi.
O, zengin bir adamla evlendi.
Yerli bir kadınla evlendi.
O, yöre sakini bir çocukla evlendi.
Hem Mary hem de Alice kendilerinden daha genç adamlarla evlendiler.
Üç güzel çocuk yetiştirip doğru kadınla evlenmekle iyi iş başardın.
O, ondan hoşlanmasa bile onunla evlendi.
O, yöre sakini bir çocukla evlendi.
Hikayeyi özetlersek, o, ilk aşkı ile evlendi.
O, New Yorklu becerikli bir avukatla evlendi.
Tom, şehrin en güzel kızı ile evlendi.
O bir denizci ile evlendi.
O, bir hostesle evlendi.