Examples of using "Enemmän" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar çok alırsam o kadar çok isterim.
Daha fazla yemelisiniz.
Biraz daha para biriktireceğim.
Tom daha fazla söylemek istiyordu.
Ondan daha fazla istiyorum.
Çok daha fazlasını istiyorum.
Daha fazlasını hak ediyorum.
Daha fazlasını hak ediyorsun.
O daha fazlasını hak ediyor.
Daha fazla meyve yiyin.
Sadece biraz daha fazla.
Daha fazla sebze ye.
Daha çok yere ihtiyacım var.
Kırmızı tercih ederim.
Köpekleri tercih ederim.
Ben kahveyi daha çok severim.
Kimi daha çok seviyorsunuz?
Daha fazla su iç.
Ne kadar çok kitap okursan o kadar çok bilirsin.
Tom Mary'den daha ağır.
Daha uzun uyumalıydım.
Hangisini tercih edersiniz, İlkbaharı mı yoksa Sonbaharı mı?
Biz başkalarından şüphe ettikçe, onlar bizden daha çok şüphe edecektir.
Pirinci ekmekten daha çok severim.
Daha sesli.
- Senin ülken hakkında daha fazla şey bilmek istiyorum.
- Ülkeniz hakkında daha çok şey bilmek istiyorum.
Yararlar maliyetlerden daha ağır basar.
Keşke daha fazla arkadaşım olsa.
Daha çok okumalısın.
Daha çok çalışmalısın.
Yeni okulu daha çok seviyor musunuz?
Bunu daha çok seviyorum.
Daha çok her zaman daha iyi mi?
Tom hakkında daha fazla bilmek istiyorum.
Bundan sonra daha çok çalışacağım.
Tom Mary'den daha ağır.
Keşke daha fazla resim çekseydim.
Planladığımdan daha fazla içtim.
Daha fazla istedim.
Hangisini daha çok seversin, elmaları mı yoksa muzları mı?
Her zaman gizemli karakterleri daha çok sevdim.
Tom kızgından daha çok şaşırmış görünüyordu.
- Daha fazla tasarruf edin.
- Daha fazla koruyun.
Bu gereğinden fazla olmalı.
Senin bana, benim sana ihtiyaç duyduğumdan daha fazla ihtiyacın var.
Tom bir paket sincaptan daha fazla enerjiye sahip.
Yaz mevsimini Kış mevsiminden daha çok seviyorum.
Daha fazla sebze ye.
Kelimler, kelimeler ve daha fazla şey.
Hangisini tercih edersin, elma mı yoksa muz mu?
Ben çayı kahveye tercih ederim.
Tom daha çok çalışmalıydı.
Maden suyunu tercih ederim.
Daha fazla kahveye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Keşke daha fazla yapsaydım.
O gereğinden fazla.
Daha fazla çıkmalısın.
Keşke çalışmak için daha fazla zamanım olsa.
Ben sadece yemek pişirmekten daha fazlasını yapabilirim.
Benim bebekliğim ayrı bir mutluluktu..
Seninle biraz daha konuşmak istiyorum.
Senin sandığından daha fazla anlıyorum.
Gerekenden daha fazla su var.
Kış mevsimini Yaz mevsiminden daha çok seviyorum.
Daha fazla sebze yemen gerekir.
- Daha fazla çalışmalıydım.
- Daha fazla çalışmam gerekirdi.
Keşke daha fazla yakın arkadaşlarım olsa.
Erkek kardeşimi benden fazla mı seviyorsun?
Buna Tom'dan daha fazla ihtiyacım var.
Onu her şeyden daha fazla istiyorum.
Ben ailemle daha fazla vakit geçirmek istiyorum.
Fransızcada Japoncadan çok daha fazla sayıda ünlü vardır.
Doktor daha çok süt içmemi tavsiye etti.
Acele saatler boyunca daha fazla otobüs olmalı.
Eski planı ikincisine tercih ederim.
Onun beşten fazla sözlüğü var.
Ne kadar çok düşünürsem o kadar az anlarım.
O Fransızcayı Almancadan daha çok sever.
Dünyada erkekten çok kadın var.
Seni her şeyden çok seviyorum.
Sanırım daha fazla yemen gerekli.
Daha fazla görmek istiyorum.
Dünyada 4000'in üzerinde dil vardır.
Hangisini daha çok seviyorsun, Boston'u mu yoksa Şikagoyu mu?
ABD'de, morfin türevi ilaçlar trafik kazalarından daha fazla ölüme neden olmaktadır.
Seni son kız arkadaşımdan daha iyi tanıyorum.
Daha fazla yiyecek almalıydım.
Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
İhtiyacım olandan daha fazla param var.
Dört göz iki gözden daha fazlasını görür.
Boyunu aşan işlere kalkıştın.