Examples of using "Siltä" in a sentence and their turkish translations:
midemde varmış gibi.
Klima çalışıyor gibi görünmüyor.
Rüzgar güçleniyor gibi görünüyor.
Burada öğrenilecek bir şey var.
Hepiniz o şekilde mi hissediyorsunuz?
Neden o şekilde hissediyorsun?
- Fırtına sakinleşti gibi görünüyor.
- Görünüşe göre fırtına dindi.
Bana ne kadar çok şey öğrettiğini fark ettim.
Ağlayabilirim gibi hissediyorum.
Sen sarhoş görünüyorsun.
O, astronomi ile ilgili gibi görünüyor.
Değerli bir ders öğrendiniz gibi görünüyor.
Sanki arkamda buzdolabı sürüklüyorum gibiydi.
Bana öyle geliyor ki sen haklısın.
İyi bir ruh hali içindeymişsin gibi görünüyorsun.
Bizim şirketimiz var gibi görünüyor.
Tom'un başı dertte gibi görünüyor.
Tom beni hatırlıyor gibi görünüyordu.
Tom boyuna kusur bulup seni azarlıyor gibi görünüyordu.
O bir öğrenci gibi görünüyor.
Tom ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyordu.
Tom bir şey saklıyor gibi görünüyordu.
Hiç para kalmamış gibi görünüyor.
Yeniden doğmuş hissettim.
Bir sorunumuz var gibi görünüyor.
Ne yapacağını bilmiyor gibi görünüyorsun.
Tom aşık gibi görünüyor.
Sen sıkılmış görünüyorsun.
Bu sabah kötü bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.
Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.
Tamam, görünüşe göre şu andan itibaren yürüyeceğiz.
Biri burada sigara içiyor gibi kokuyor.
Öyle görünmüyor olsa da çocuk hasta.
O, erkek kardeşime âşık gibi görünüyor.
Görünen o ki, Tatoeba yeniden uygun şekilde çalışıyor.
Âşık gibi görünüyor muyum?
Benim Xbox360'ım bozuk gibi görünüyor.
Görünüşe göre Mary gene sarhoş.
Gergin görünüyorsun.
Okul kar nedeniyle gün boyunca kapatıldı.
Tom'un başı tekrar belada gibi görünüyor.
Başarılı olmamı istemiyorsun gibi görünüyor.
Büyük bir acelen var gibi görünüyorsun.
Tom'a aşıksın gibi görünüyorsun.
Bugün benim şanslı günüm değil gibi görünüyor.
Ben Tom hakkında yanılmışım gibi görünüyor.
- Sanki sarhoş gibi görünüyor.
- Sarhoşmuş gibi görünüyor.
Evde biri var gibi görünmüyor.
Tom konsantre olamıyor gibi görünüyordu.
Galiba Tom'a aşığım.
Tony pahalı bir araba aldı gibi görünüyor.
Ben terapiye ihtiyacım olduğunu düşünüyorum.
Tom'la konuşuyorsun gibi geliyor.
Ben bugün şanslı değilim gibi görünüyor.
Bana öyle geliyor ki tren geç kaldı.
Tom senden çok fazla hoşlanmıyor gibi görünüyor.
Tom meşgul bir adamdı gibi görünüyor.
Zor bir gün geçirmiş gibi görünüyorsun.
Yağmur yağması ihtimaline karşı şemsiyemi aldım.
Tom bizimle olmaktan zevk alıyor gibi görünmüyor.
O şekilde hissettiğini hiç bilmiyordum.
Tom ve Mary birbirleriyle flört ediyor gibi görünüyorlar.
Şu ikisi uydurmuş gibi görünüyor.
Tom ondan özür diledi.
Bana Tom'dan usandın gibi görünüyor.
Sanırım o hikayeyi daha önce duydum.
Sanırım çok fazla tuz kullandın.
Tom çalışmaya hazır gibi görünüyor.
Gerçekten ne yapacağını bilmiyor gibi görünüyorsun.
Sonunda ne yapacağına karar verdin gibi görünüyor.
Tom sorunun farkında gibi görünmüyor.
Tom bir intihar eylemcisi olmak için isteksiz görünüyor.
Tom bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
Tom biraz sıkılmış görünüyor.
İkincisi de, sürekli ilerlemeye devam etmek. Canınız istemese bile emin bir şekilde ileriye gitmelisiniz.
Tom canı istediği zaman sana söyleyecek.
Bence ayrılmalıyız.
Tom sadece meyve ve sebze yiyor gibi görünüyor.
Sadece bunu canım istemiyor.
Görünen o ki, banka soygunu en ince ayrıntısına kadar planlanmış.
Meşgul gibi mi görünüyorum?
Bana söylenilmeyen çok şey var gibi görünüyor.
Bu sabah yatağın ters tarafından kalkmışsın gibi görünüyor.
Bir şey olmuş gibi görünüyor.
Tom yaptıklarından pişman olmuş gibi görünüyordu.
Tom, herkesle iyi geçiniyor gibi görünmüyor.
Şu anda Tatoeba'da iki binin üzerinde Uygurca cümle var gibi görünüyor.
Ben seni tanıyorum gibi hissediyorum.
Tom bir şey arıyor gibi görünüyordu.
Canın istemiyorsa hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.
Jane partiden hoşlanıyor gibi görünüyor.
Zor bir gün geçireceğim gibi görünüyor.
Ve gördüğünüz gibi, önemli bir noktaya temas ediyormuşum,
Tom normal olarak diğer insanlarla geçinemiyor gibi görünüyor.
On pound kaybetmiş gibi görünüyorsun.
Bir şekilde bunu düşürmüş. Yani buraya kesinlikle girmiş.
Yanlış numara çevirdim gibi görünüyor.