Examples of using "Kuulostat" in a sentence and their turkish translations:
Hayal kırıklığına uğramış görünüyorsun.
Sen yorgun görünüyorsun.
Sert görünüyorsun.
Bir aptal gibi görünüyorsun.
Umutsuz görünüyorsun.
Kesinlikle kızgın görünüyorsun.
Çok emin görünüyorsun.
Sadece onlar gibi görünüyorsun.
Anneme benziyorsun.
Bir politikacı gibi görünüyorsun.
Neden bu kadar şaşırmış görünüyorsun?
İyi bir ruh hali içindeymişsin gibi görünüyorsun.
Sadece Tom'a benzemiyorsun, onun gibi ses çıkarıyorsun.
Belki göründüğün kadar aptal değilsin.
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.