Examples of using "Velkaa" in a sentence and their turkish translations:
Bana para borçlusun.
Ne borçluyum?
Ne borçluyuz?
Tom'a ne kadar borçlusun?
Bana bir iyilik borçlusun.
Onun için bana borçlusun.
Bunu kendinize borçlusunuz.
Sana bir öğle yemeği borçluyum.
Bana gerçeği borçlusun.
Ona gerçeği borçlusun.
Ona 100 dolar borçluyum.
Sana beş dolar borçluyum.
Tom'a büyük bir özür borçlusun.
Ona bir şey borçlu değilim.
Sana büyük bir özür borçluyum.
Tom sana ne kadar para borçlu?
Onlara 300 dolar borçluyum.
O hala bana bir cevap borçlu.
Tom bana üç yüz dolar borçlu.
Ona bir iyilik borçluyum.
İşte sana borçlu olduğum para.
Bana bir bira borçlusun.
- Tom Mary'ye bir açıklama borçlu olduğunu hissetti.
- Tom, Mary'ye bir açıklama borçlu olduğunu hissetti.
Ay sonunda elimdekilerle ödemeye çalışacağım.
Ülkemize ne borçlu olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Vergi dairesi bize bildirir.
bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.
Bana üç yüz dolar borçlusun.
Bana üç dolar borçlusun.
Ben öldükten sonra, insanların benim hakkımda "O insan bana kesinlikle çok para borçlu" diyeceğini umuyorum.