Translation of "Lounaan" in Turkish

- Nähdään lounaan jälkeen.
- Näemme lounaan jälkeen.

Öğle yemeğinden sonra görüşürüz.

Söin juuri lounaan.

Öğle yemeğini az önce bitirdim.

Söin kevyen lounaan.

Ben hafif bir öğle yemeği yedim.

- Menen ostoksille lounaan jälkeen.
- Aion mennä ostoksille lounaan jälkeen.

Öğle yemeğinden sonra alışverişe gideceğim.

- Hän poltti lounaan jälkeen sikarin.
- Hän poltti sikarin lounaan jälkeen.

O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.

Olen jo syönyt lounaan.

- Daha önce öğle yemeği yedim.
- Ben zaten öğle yemeği yedim.

Sopiiko sinulle lounaan jälkeen?

Öğle yemeğinden sonrası senin için uygun mu?

Jatketaan peliä lounaan jälkeen.

Öğle yemeğinden sonra oyuna devam edelim.

Olen sinulle lounaan velkaa.

Sana bir öğle yemeği borçluyum.

Missä syöt yleensä lounaan?

Öğle yemeğini genellikle nerede yiyorsun?

Lounaan jälkeen otan nokoset.

- Öğle yemeğinden sonra kestireceğim.
- Öğle yemeğinden sonra şekerleme yapacağım.

- Miten olisi kävelylenkki lounaan jälkeen?
- Mitäpä jos menisimme kävelylle lounaan jälkeen?

Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmaya ne dersin?

Mitäpä jos söisimme lounaan puistossa?

Öğle yemeğimizi parkta yiyelim mi.

Tykkään ottaa nokoset lounaan jälkeen.

Öğle yemeğinden hemen sonra şekerleme yapmayı severim.

Lounaan jälkeen otin pitkät päiväunet.

Öğle yemeğinden sonra uzun bir şekerleme aldım.

Tomi syö yleensä lounaan yksin.

Tom genellikle öğle yemeğini yalnız yer.

Luulin että menisimme syömään lounaan ulkona.

Ben öğle yemeği için dışarı çıktığımızı düşündüm.

Syön yleensä runsaan aamiaisen ja kevyen lounaan.

Ben genellikle kahvaltıyı iyi yaparım, öğle yemeğini ise hafif.

Minä menen usein kävelylle heti lounaan jälkeen.

Ben genellikle sadece öğle yemeğinden sonra kısa bir yürüyüş için dışarı çıkarım.

Tom suunnittelee soittavansa sinulle heti lounaan jälkeen.

Tom öğle yemeğinden hemen sonra seni aramayı planlıyor.

Tom oli niin kiireinen että hän jätti lounaan väliin.

Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.

- Söin lounaani puistossa.
- Mä söin mun lounaan puistossa.
- Minä söin lounaani puistossa.
- Söin minä lounaani puistossa.

Öğle yemeğimi parkta yedim.