Examples of using "Elokuviin" in a sentence and their turkish translations:
Ben sinemaya gidemem.
Sinemaya gidiyor musun?
Ben onu bir filme davet ettim.
Sinemaya gitmeye ne dersin?
Yarın akşam sinemaya gitmek ister misin?
- Bir sinemaya gidelim.
- Sinemaya gitsek ya.
Şimdi sinemaya gidebilir misin?
Peki, ben sinemaya gidiyorum.
Tek başına sinemaya gitti.
Arkadaşlarım bensiz sinemaya gitti.
Hayvanat bahçesine gitmeyi mi yoksa sinemaya gitmeyi mi tercih edersin?
Ben sinemaya gidiyorum.
Ben sinemaya gitmek istiyorum.
Sinemaya gideceğim.
Neden benimle birlikte sinemaya gelmek istemiyorsun?
Annem sinemaya gitmeme izin verdi.
Sinemaya gitmek ister misiniz?
Cumartesi günü sinemaya gidelim mi?
Biz sinemaya gidiyoruz.
Sıkıldıysan, sinemaya gitmeni öneriyorum.
Tom sinemaya gitmek istiyor.
Canım sinemaya gitmek istiyor.
Biz bu gece sinemaya gidiyoruz.
Arkadaşlarım bensiz sinemaya gitti.
Ne yazık ki, bugün vaktim yok. Eğer olsaydı seninle sinemaya giderdim.
Bu gece sinemaya gidebilir miyim?
Aslında cumartesi günü sinemaya gitmek istiyorduk ama düşüncemizi değiştirip evde kaldık.
Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin.
Erkek kardeşimle sinemaya gittim.
İşten sonra Tom'la bir filmi izlemeye gittim.
Okuldan sonra Tom'la bir film izlemeye gittim.
Babam bu öğleden sonra sinemaya gitmemizi önerdi.
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.