Examples of using "Vastannut" in a sentence and their turkish translations:
O, cevap vermedi.
- Kimse yanıtlamadı.
- Hiç kimse cevap vermedi.
Ben mektupların hiçbirini yanıtlamadım.
- Tom, Mary'nin e-posta mesajına cevap vermedi.
- Tom, Mary'nin e-mailine yanıt vermedi.
O, mektubuma henüz cevap vermedi.
Tom'un performansı onun hayranlarının beklentilerine uygun değildi.
Mektubuna cevap vermedim, çünkü meşguldüm.
Ona iyi niyetlerle sordum, ama yanıt vermedi.
O telefona cevap vermedi, bu yüzden ona bir e-posta gönderdim.
Henüz cevaplamadığın hâlâ bir soru daha var.
Onunla iletişim kurmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı fakat telefona cevap vermedi.