Translation of "Maryn" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Maryn" in a sentence and their turkish translations:

- Tom torjui Maryn avuntarjouksen.
- Tom kieltäytyi Maryn avuntarjouksesta.

Tom Mary'nin yardım teklifini reddetti.

Haluaisin Bloody Maryn.

Bir Bloody Mary istiyorum.

Tom löysi Maryn.

Tom, Mary'yi buldu.

Tom tappoi Maryn.

Tom, Mary'yi öldürdü.

- Tom on Maryn eksä.
- Tom on Maryn entinen poikaystävä.

- Tom, Mary'nin eski erkek arkadaşı.
- Tom, Mary'nin eski arkadaşı.

- Naapurinmies on Maryn rakastaja.
- Naapurissa asuva mies on Maryn rakastaja.

Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir.

- Tom opetti Maryn ajamaan polkupyörää.
- Tom opetti Maryn ajamaan pyörää.

Tom, Mary'ye nasıl bisiklet süreceğini öğretti.

Tom haluaa naida Maryn.

Tom, Mary ile evlenmek istiyor.

Tom näki Maryn yleisössä.

Tom Mary'yi seyircilerin içinde gördü.

Tom odotti Maryn jatkavan.

Tom Mary'nin devam etmesini bekledi.

Tom työnsi Maryn huoneesta.

Tom Mary'yi odadan kovdu.

Tom työnsi Maryn veneestä.

Tom Mary'yi tekneden itti.

Tom odottaa Maryn vastausta.

Tom, Mary'nin yanıtını bekliyor.

Maryn tarvitsee järjestää huoneensa.

Mary odasını organize etmeli.

Tom peitteli Maryn sänkyyn.

Tom Mary'yi yatağa soktu.

Tom jätti Maryn yksin.

Tom, Mary'yi yalnız bıraktı.

Tom on Maryn rakastaja.

- Tom, Mary'nin sevgilisidir.
- Tom, Mary'nin aşığıdır.

Tom yllätti Maryn suudelmalla.

Tom bir öpücükle Mary'ye sürpriz yaptı.

Tom osoitti Maryn virheet.

Tom, Mary'nin hatalarını gösterdi.

Tom tarvitsee Maryn apua.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı var.

Tom antoi Maryn uida.

Tom, Mary'yi yüzdürdü.

Tom tuntee Maryn isän.

Tom, Mary'nin babasını tanıyor.

Tom on Maryn naapuri.

Tom, Mary'nin komşusudur.

Tom järkyttyi Maryn käytöksestä.

Tom Mary'nin davranışıyla şok oldu.

Tom oli Maryn lapsipuoli.

Tom, Mary'nin üvey evladıydı.

Tom odotti Maryn kuulumisia.

Tom Mary'den haber almayı bekledi.

Tom heitti Maryn koululle.

- Tom, Mary'yi okulda bıraktı.
- Tom, Mary'yi okulda indirdi.

Tom leikkasi Maryn hiukset.

Tom, Mary'nin saçını kesti.

Tom leikkaa Maryn hiukset.

Tom, Mary'nin saçını kesiyor.

- Uskomme Tomin tappaneen Maryn jääpiikillä.
- Luulemme että Tom tappoi Maryn jäähakulla.

Tom'un Mary'yi bir buz kıracağı ile öldürdüğüne inanıyoruz.

- Tom punastui, kun näki Maryn alastomana.
- Tom punastui nähdessään Maryn alasti.

Tom Mary'yi çıplak görünce kızardı.

Tomi näki kyyneleet Maryn silmissä.

Tom Mary'nin gözlerindeki gözyaşları gördü.

Maryn lauseet ovat helppoja kääntää.

Mary'nin cümlelerini çevirmek kolaydır.

Tom koetti säästää Maryn hengen.

Tom Mary'nin hayatını kurtarmaya çalıştı.

Tom yritti lukea Maryn nimilapun.

Mary'nin isim etiketini okumaya çalıştım.

Tom huomasi Maryn olleen oikeassa.

Tom, Mary'nin haklı olduğunu fark etti.

Tom tahtoo Maryn haluavan hänet.

Tom Mary'nin onu istemesini istiyor.

Tiesin, että Tom pysäyttäisi Maryn.

Tom'un Mary'yi durduracağını biliyordum.

Tom katsoi Maryn kävelevän pois.

Tom, Mary uzaklaşırken izledi.

Tom käski Maryn kertoa totuuden.

Tom Mary'ye gerçeği söylemesini söyledi.

Tom käski Maryn mennä huoneeseensa.

Tom Mary'ye odasına gitmesini söyledi.

Tom on keittiössä Maryn kanssa.

Tom, Mary ile birlikte mutfaktadır.

Tom on Maryn uusi poikaystävä.

- Tom, Mary'nin yeni erkek arkadaşıdır.
- Mary'nin yeni erkek arkadaşı Tom'dur.

Olen yhä naimisissa Maryn kanssa.

Ben hala Mary'yle evliyim.

Tom oli Maryn laulun lumoama.

Tom Mary'nin şarkı söylemesinden büyülendi.

Onko Tomilla avain Maryn huoneistoon?

Tom'da Mary'nin dairesinin anahtarı var mı?

Tom tapasi Maryn matkallaan kouluun.

Tom okula giderken Mary'yle karşılaştı.

Tom odotti Maryn tulevan yksin.

Tom Mary'nin yalnız gelmesini bekliyordu.

Tom istuutui sohvalle Maryn viereen.

Tom Mary'nin yanındaki kanepede oturdu.

Tom pani laukkunsa Maryn pöydälle.

Tom çantasını Mary'nin masasına koydu.

Tomilla on ongelma Maryn kanssa.

Tom'un Mary ile bir sorunu var.

Tomilla oli ongelma Maryn kanssa.

Tom'un Mary ile ilgili bir sorunu vardı.

Tom istuutui konsertissa Maryn viereen.

Tom konserde Mary'nin yanına oturdu.

Antoiko Tom Maryn ajaa autoaan?

Tom Mary'ye arabasını sürdürdü mü?

Tom oli imarreltu Maryn huomiosta.

Tom, Mary'nin iltifatıyla pohpohlandı.

Tom käveli suoraan Maryn ansaan.

Tom doğruca Mary'nin tuzağına yürüdü.

Tom käveli Maryn seurassa portille.

- Tom Mary ile kapıya kadar yürüdü.
- Tom Mary'ye kapıya kadar eşlik etti.

Tom kävi Maryn luona Bostonissa.

Tom Boston'da Mary'yi ziyaret etti.

Tom muistaa hämärästi kohdanneensa Maryn.

Tom Mary ile tanıştığını hayal meyal hatırlıyor.

Tom huomasi Maryn seuraavan häntä.

Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti.

Tom huomasi Maryn käsien vapisevan.

Tom Mary'nin ellerinin titrediğini fark etti.

Tom ei välittänyt Maryn neuvoista.

Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.

Tom kuuli Maryn kutsuvan nimeään.

Tom Mary'nin onun adını seslendiğini duydu.

Tom meni kihloihin Maryn kanssa.

Tom, Mary ile nişanlandı.

Tom ei tarvitse Maryn apua.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı yok.

Tom keskusteli ongelmasta Maryn kanssa.

Tom sorunu Mary ile tartıştı.

Tom ei vastannut Maryn sähköpostiviestiin.

- Tom, Mary'nin e-posta mesajına cevap vermedi.
- Tom, Mary'nin e-mailine yanıt vermedi.

Tom vastasi kaikkiin Maryn kysymyksiin.

Tom Mary'nin tüm sorularını yanıtladı.

Tom järkyttyi kuullessaan Maryn kuolleen.

Tom Mary'nin öldüğünü duyduğunda şok oldu.

Tom oli Maryn ainoa ystävä.

Tom, Mary'nin tek arkadaşıydı.

Tomilla on Maryn kuva lompakossaan.

Tom cüzdanında Mary'nin bir resmine sahip.

Tomilla on lounastapaaminen Maryn kanssa.

Tom'un Mary ile bir öğle yemeği buluşması var.

Tom sanoi luulleensa Maryn nukkuvan.

Tom, Mary'nin uyuduğunu düşündüğünü söyledi.

Tom söi Maryn sopan loppuun.

Tom Mary'nin çorbasını bitirdi.

- Tom tietää kuka kolaroi Maryn auton kanssa.
- Tom tietää kuka törmäsi Maryn autoon.

Tom Mary'nin arabasına kimin çarptığını biliyor.

Tämä on Maryn itse tekemä puku.

Bu, Mary'nin kendisi tarafından yaptığı elbise.

Tom näki Maryn kävelevän ylös askelmia.

Tom Mary'nin merdivenlerden yukarıya çıktığını gördü.

Tom näki Maryn tulevan häntä kohti.

Tom, Mary'nin kendisine doğru geldiğini gördü.

Tom näki Maryn ja Johnin riitelevän.

Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.

Tom halusi pitää Maryn kokonaan itsellään.

Tom Mary'yi tamamen kendine saklamak istiyordu.

Maryn vanhemmat olivat kovin vaikuttuneita Tomista.

Mary'nin anne babası, Tom'dan çok etkilendiler.

Tom ei ollut näkevinään Maryn varoitusta.

Tom, Mary'nin uyarısına aldırmadı.

Tom tapaa Maryn jossain päin Bostonia.

Tom Mary'yi Boston'da bir yerde karşılayacak.

Tom viettää paljon aikaa Maryn luona.

Tom Mary'nin evinde çok zaman harcıyor.

Tom laittoi Maryn haavan päälle laastarin.

Tom Mary'nin kesiğine bir bandaj koydu.

Tomilla on mahdollinen yhteys Maryn katoamiseen.

Tom, Mary'nin kaybolmasında ilgi çeken bir kişidir.

Tom ei koskaan unohda Maryn ystävällisyyttä.

Tom Mary'nin nezaketini asla unutmayacak.

Tom halusi Maryn laulavan hänen lempilaulunsa.

Tom Mary'nin kendisinin favori şarkısını söylemesini istedi.

Tom kävi Maryn luona 20. lokakuuta.

Tom 20 Ekimde Mary'yi ziyaret etti.

Tom tavallisesti kävelee Maryn kanssa kouluun.

Tom genellikle Mary ile birlikte okula yürür.

Tom tapasi pelata tennistä Maryn kanssa.

Tom Mary ile tenis oynardı.

Tomin pitäisi ehdottomasti kysyä Maryn mielipidettä.

Tom kesinlikle Mary'nin fikrini sormalıdır.

Tom hengaa usein Maryn kanssa viikonloppuisin.

Tom Mary ile çoğunlukla hafta sonlarında takılır.

Tom käy usein elokuvissa Maryn kanssa.

Tom sık sık Mary ile sinemaya gider.

Tom menee usein kävelylle Maryn kanssa.

Tom sık sık Mary ile yürüyüşe çıkar.

Tom huomasi Maryn pitävän uutta rannekorua.

Tom Mary'nin yeni bir bilezik taktığını fark etti.

Tom yrittää välttää riitelemästä Maryn kanssa.

Tom Mary ile tartışmaktan kaçınmaya çalışıyor.