Translation of "Vahva" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Vahva" in a sentence and their turkish translations:

- Tom on vahva.
- Tomi on vahva.

- Tom güçlü.
- Tom güçlüdür.

Hän on vahva.

O güçlüdür.

Leijona on vahva.

Bir aslan güçlüdür.

En ole vahva.

Güçlü değilim.

Täällä pitää olla vahva.

Buradayken güçlü olmalısınız.

Hän on vahva uimari.

Çok güçlü bir yüzücü.

Hänellä on vahva itsetunto -

Kuvvetli bir kişilik anlayışı,

Hän on äärimmäisen vahva.

O son derece güçlüdür.

Hänellä on vahva velvollisuudentaju.

Güçlü bir sorumluluk duygusu var.

Kuinka vahva hän onkaan!

O ne kadar güçlü!

Et ole tarpeeksi vahva.

Yeterince güçlü değilsin.

Tomi ei ole vahva.

Tom güçlü değil.

Virtaus on todella vahva.

Akıntı çok güçlü.

Minusta on tulossa vahva.

Gittikçe güçleniyorum.

Tomilla on vahva velvollisuudentunto.

Tom'un güçlü bir görev duygusu var.

Vahva ydin, vahvat jalat. Mennään.

Güçlü gövde, güçlü bacaklar. Tamam, hadi bakalım.

Hän on iso ja vahva.

O cüsseli ve güçlü.

Hän on pitkä ja vahva.

O, uzun ve güçlüdür.

Hän on vahva kuin härkä.

O, bir at kadar güçlüdür.

Tom on hyvin vahva mies.

Tom, çok güçlü bir adam.

Hän on tarpeeksi vahva nostamaan tuo.

Onu kaldırmak için yeterince güçlüdür.

En ole tarpeeksi vahva tekemään tätä.

Bunu yapmak için yeterince güçlü değilim.

Hänellä on vahva tunne tarkkailussa olemisesta.

O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir.

- Norsu on vahva eläin.
- Elefantti on vahva eläin.
- Norsu on voimakas eläin.
- Elefantti on voimakas eläin.

Fil güçlü bir hayvandır.

En ole enää yhtä vahva kuin ennen.

Eskisi kadar güçlü değilim.

Ketju on niin vahva kuin sen heikoin lenkki.

Bir zincir en zayıf halkasından daha güçlü değildir..

- Minulla on voimakas tahto.
- Minulla on vahva tahto.

Benim güçlü bir iradem var.

Vaikka hän on vanha, niin hän on vahva.

Yaşlı ama kuvvetli.

Tomi ei ole enää yhtä vahva kuin ennen.

Tom eskisi kadar güçlü değildir.

Kuun vetovoima - on tarpeeksi vahva vetämään valtameriämme sitä kohti.

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

Ketju on vain niin vahva kuin sen heikoin lenkki.

- Bir zincir ancak en zayıf halkası kadar kuvvetlidir.
- Zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır.

Tom on vahva kuin sonni, mutta on silti pelkuri.

Tom bir öküz kadar güçlü ama buna rağmen bir korkak.

Olet niin vahva, miehekäs ja ihana, miten voisin vastustaa sinua?

Çok güçlü, erkeksi ve tatlısın, sana nasıl direnebilirim?

"En saa purkkia auki. En ole tarpeeksi vahva." "Anna kun minä."

"Bu kavanozu açamıyorum. Yeterli gücüm yok." "Bırak ben yapayım."

- CO₂:lla on paljon tekemistä n.s. kasvihuoneilmiön kanssa.
- CO₂:lla on paljon tekemistä niin sanotun kasvihuoneilmiön kanssa.
- Hiilidioksidilla on vahva yhteys niin kutsuttuun kasvihuoneilmiöön.

CO₂'nin sözde sera etkisi ile ilgisi vardır.