Examples of using "Tyhjä" in a sentence and their turkish translations:
Kavanoz boş.
Oda terk edilmişti.
Tüfeğim boş.
Ahır boştu.
Kutu boştu.
Benim bardağım boş.
Bardak boş.
- Tiyatro boştur.
- Tiyatro boş.
Evim boş.
Tabut boştu.
Dolap boş.
Teneke boş.
Otopark hemen hemen boş.
Tom'un bardağı boştu.
Kutu boş değildi.
Kutu boş değil.
Restoran neredeyse boştu.
Bu oda boş.
Neredeyse boş.
Bu boş.
Niçin benim çantam boştur?
Otobüs neredeyse tamamen boştu.
Çantayı tekrar inceledim ve boş buldum.
- Cehennem boş, tüm şeytanlar burada.
- Cehennem boş, çünkü bütün şeytanlar burada.
Restoran oldukça boştu, bu yüzden yemek yerken huzur içinde okudum.
Tom bardağına baktı ve onun boş olduğunu gördü.
Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.