Examples of using "Tilaisuutta" in a sentence and their turkish translations:
O, fırsattan yararlandı.
Fırsatları olmayacak.
Kendimi ona tanıtmak için bir fırsatım olmadı.
Tom'un Mary'ye fikrini söyleyecek fırsatı olmadı.
Susturmak için asla iyi bir şansı kaçırma.
Tom'un ne düşündüğünü Mary'ye söyleme fırsatı yoktu.