Examples of using "Hyväkseen" in a sentence and their turkish translations:
O, fırsattan yararlandı.
Onlar sadece seni kullanıyor.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
Onlar için yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.
O erkeklerden istediği şeyi almak için güzel görünüşlerini nasıl kullanacağını bilir.
Başkalarının zayıflığından yararlanmamalısın.