Examples of using "Tähdet" in a sentence and their turkish translations:
Yıldızlar parlıyor.
Yıldızlar gökyüzünde parlıyordu.
Yıldızlar parlak.
Yıldızlar gökyüzünde parladı.
Yıldızlar güzeldir.
Yıldızlar gökyüzünü kapladı.
Yıldızları kim sayacak?
Yıldızlar neden parlar?
Yıldızlar çıktı.
Sayısız yıldız gece gökyüzünde parladı.
Gözlerin yıldızlar gibi.
Yıldızlar sessiz arazilerin üstünde parlıyordu.
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu