Examples of using "Sokea" in a sentence and their turkish translations:
Kör müsün?
Ben körüm.
Aşk kördür. Nefret de kördür.
Ben kör değilim.
Sağ gözüm kör.
Bu kadın kördür.
O, bir yarasa kadar kör.
Zaman kördür, insan aptaldır.
- Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- Aşkın gözü kördür derler.
- Onun sağ gözü kördür.
- Sağ gözü kördür.
- Aşk kördür.
- Aşkın gözü kördür.
- Aşk, doğası gereği kördür.
- Aşk doğal olarak kördür.
Ölmeden önce, o neredeyse görme özürlüydü.
Bu yükseklikte, karanlığın içinde resmen kördür.
Dişi puma görebiliyor. Guanako ise neredeyse kör.
Tom doğuştan kör değildi.
Eğer onu göremediysen bir yarasa gibi kör olmalısın.
Birdenbire kör olsan ne yaparsın?