Examples of using "Ruoasta" in a sentence and their turkish translations:
Baharatlı yemekleri sevmiyorum.
Japon yemeklerini sever misin?
Hint yemeklerini sever misin?
Kore yemeklerini severim.
- Çin yemeğini sever misin?
- Çin yemeklerini sever misin?
Fransız yemeklerini çok seviyorum.
O restoranın yemeklerini beğendin mi?
- O Hint yemeklerini sever.
- Hint yemeklerini sever.
Biz yemeği sevdik, özellikle balığı.
Yediğim yemek için minnettarım.
Tom baharatlı yiyecek seviyor.
Sen kesinlikle Çin yemeklerini seviyorsun.
İstediğin yiyeceği ye.
Onun Fransız yemeğine düşkünlüğü var.
Fransız mutfağını sever misin?
Tom'a Çin yemeğini sevip sevmediğini sordum.
Tom Meksika yiyeceğini sevmeyebilir.
Tom Mary'nin Endenozya yiyeceğini seveceğini düşündü.
Tom Mary'nin Malezya yiyeceğini seveceğini düşündü.
Yiyeceğin kalanına ne oldu?
Meksika yiyeceğini seveceğine dair içimde bir his var.
Kore yemeklerini severim.
Baharatlı yiyecekleri severim.
Tom burada baharatlı yemeği sevmeyen tek kişi.
Tom tamamen yiyeceklere saplantılı. Mary'nin onu terk ettiğine şaşmamalı.