Examples of using "Palauta" in a sentence and their turkish translations:
Ödünç aldığın şeyi iade etmelisin.
Lütfen onu okumayı bitirdiğinde kitabı iade et.
Hatayı düzeltin ve dosyayı Bay Luxemburg'a iade edin.
Kitabı okumayı bitirdiysen kütüphaneye iade et.
Kitapları ödünç verme; hiç kimse onları geri vermez. Kütüphanemde hala kalan kitaplar diğer insanlardan ödünç aldıklarımdır.