Examples of using "Onnistunut" in a sentence and their turkish translations:
Sandviçimi bulamadım.
Ona beni yalnız bıraktıramadım.
- O henüz başarmadı.
- Henüz başarılı olmuş değil.
Tom sigarayı bırakamıyordu.
Tom bir vize alamadı.
Tom her zaman istediğini alabildi.
O, gayret etseydi başarırdı.
O, onu bir konuşma yapması için ikna edemedi.
Tekrar tekrar denedim ama başaramadım.
O oğluna öğüt vermeseydi o başarılı olmazdı.
Tom Mary için her yere baktı ama onu bulamadı.
Onu açmak için boşuna uğraştım.
Tom haritada doğduğu yeri bulamadı.
Tom Boston'da sevdiği bir iş bulamadı bu yüzden Şikago'ya taşındı.
Yardımınız olmasaydı, ben başarılı olamazdım.
Sorun çözemeyeceğim kadar çok zordu.