Examples of using "Kykenee" in a sentence and their turkish translations:
O, Fransızca öğretebilir.
Onun onu yapabileceğini sanmıyorum.
Tom ailesini zar zor besleyebiliyor.
O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.
Fakir bulabildiğinde, zengin canı istediğinde yer.
Madonna şarkı söyleyebilir.
Ayılar ağaca tırmanabilir.