Examples of using "Kiirettä" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen acele et!
Acele et, Tom.
Acele et!
Acele et!
Acele et! Seni bekliyoruz.
- Yavaşça acele et.
- Yavaş yavaş acele et.
Çok meşgul ediyordum.
Acele yoktu.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Koşmak zorunda kalacağım.
Acele etsen iyi olur.
Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Acele et, Tom.
Lütfen çabuk ol! Tom bekliyor.
Tom işiyle meşgul.
Eğer acele edersen yakında ona yetişirsin.
Acele etmezsen, treni kaçırırsın.
Ben bir daire aramakla meşgulüm.
Tom'un oldukça yoğun olduğunu duydum.
Acele etmeliyim.
O kadar çok acele etmene gerek yok.
Eğer acele etmezseniz, son treni kaçırırsınız.
Acele et.
Acele edin ve içeri girin.
Haydi gidelim.
Lütfen acele et.
Onlarla birlikte gitmek istiyorsan acele etmelisin.