Examples of using "Jalkaani" in a sentence and their turkish translations:
Bacağım ağrıyor.
Bacağımı kımıldatamıyorum.
Şu anda bacağımı zar zor kımıldatabiliyorum.
- Bacağım ağrıyor.
- Bacağım acıyor.
Yüzerken bacağıma kramp girmişti.
Ayağım acıyor.
Bu ayakkabıları bu gece randevumuzda giyeceğim.
Bacağım uyuştu, bu yüzden ne yaparsan yap, şimdi bacağıma dokunma.