Examples of using "Joni" in a sentence and their turkish translations:
John akıllı.
Sevgiler, Jon.
John " Bu doğru"diye konuştu.
John, kediyi gördün mü?
Buraya gel, John.
John satranç sever.
John cebinden bir anahtar çıkardı.
John satrançta iyidir.
Tom'un oğlunun ismi John'dur.
Tom ve John oda arkadaşları.
Tom ve John ikizler.
Tom'un babasının adı John.
John fazla mesaiden dolayı yorgundu.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
John gitar çalamaz.
John beş dakika içinde burada olacak.
Tom ve John iyi arkadaştır.
John son zamanlarda çok kilo aldı.
Tom John'un söylediğini Mary'ye söyledi mi?
Tom, bu, Mary'nin erkek kardeşi John.
Tom, işte benim kardeşim John.
John, Fransızcayı iyi konuşamıyor.
Tom ve John tek yumurta ikizleri.
Tom, Mary ve John'un hepsi burada.
Tom, Mary ve John hepsi oradaydı.
John çok iyi Fransızca konuşamaz.
Yolculuk boyunca John ve ben arabayı sırayla sürdük.
Tom, Mary ve John sahada kovalamaç oynuyorlardı.
John seninle tanışıncaya kadar tembel bir kişiydi.
John, zil çalar çalmaz ayağa fırladı.
Tom, Mary'ye John'un ona söylediklerini anlattı.
Tom John'a çok benziyor, değil mi?
John Mary'ye alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.
Tom, Mary ve John Partinin maliyetini paylaştılar.
Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.
Tom, Mary, John ve Alice'in hepsi Boston'da yaşıyor.
Tom onun ve John'un yaptıkları şeyler hakkında her şeyi Mary'ye söylemeli.
Tom ve Mary Fransızca konuşuyorlardı ama John odaya girince ingilizceye döndüler.
John söylenildiği gibi evde kaldı.
Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.
Tom Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda şaşırmış gibi görünmüyordu.
Tom, John'un nasıl öldüğü konusunu Mary'ye sormak istedi.
John ve Mary 1976 yılından beri birbirlerini tanımaktadırlar.
John ve Mary'nin o önemli mesele hakkında farklı fikirleri vardı.
Tom Mary'yi seviyor fakat Mary John'u seviyor. İşleri daha ilginç hale getiren, John Alice'i seviyor fakat Alice Tom'u seviyor.