Examples of using "Saadakseen" in a sentence and their turkish translations:
O, topu almak için sıçradı.
Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.
Işıklarını kapatıyorlar. Rakiplerden biraz mahremiyet sağlıyor bu.
Sırtlanlar panik yaratmak için ellerinden geleni yapıyor.
İşi bitirmek için elinden geleni yapacak.
Tom ve Mary sonunda kavuşabilmek için savaştılar.
Eski kıyafetlerini daha modaya uygun hale getirmek için değiştirdi.
Tom işi zamanında yaptırmak için çok çalıştı.
Tom Mary'ye yetişmek için elinden geldiğince hızlı yürüdü.
Tom Mary'yi daha iyi hissettirmek için ne söyleyeceğini bilmiyor.
Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.
O erkeklerden istediği şeyi almak için güzel görünüşlerini nasıl kullanacağını bilir.