Translation of "Asuvat" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Asuvat" in a sentence and their turkish translations:

- Beduiinit asuvat autiomaassa.
- Beduiinit asuvat aavikolla.

Bedeviler çölde yaşar.

He asuvat siellä.

Onlar orada yaşıyor.

He asuvat alakerrassa.

Onlar alt katta yaşıyor.

He asuvat talossa.

Onlar bir evde yaşar.

Vanhempani asuvat maalla.

Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.

Saamelaiset asuvat Lapissa.

Samiler, Laponya'da yaşar.

He asuvat lähettyvillä.

Onlar yakınlarda yaşarlar.

- Marin vanhemmat asuvat isossa talossa.
- Marin vanhemmat asuvat suuressa talossa.

Mary'nin anne ve babası büyük bir evde yaşarr.

He asuvat tässä kaupungissa.

onlar bu kasabada yaşıyorlar.

He asuvat Helsingissä, Suomessa.

Onlar Helsinki, Finlandiya'da yaşarlar.

He asuvat suuressa talossa.

Onlar büyük bir evde yaşıyorlar.

He asuvat meidän naapurissamme.

Onlar bitişiğimizde yaşıyorlar.

- He asuvat kommuunissa.
- He elävät kommuunissa.
- Ne asuvat kommuunissa.
- Ne elävät kommuunissa.

Onlar bir yerel idarede yaşıyor.

Tomi ja Mari asuvat yhdessä.

Tom ve Mary birlikte yaşıyorlar.

Monet kodittomat ihmiset asuvat puistoissa.

Birçok evsiz insan parklarda yaşıyor.

Missä Mary ja Tom asuvat?

Mary ve Tom nerede yaşıyor?

Tom ja Mari asuvat luolatalossa.

Tom ve Mary bir mağara evinde yaşıyor.

- Missä he asuvat?
- Missä ne asuu?

- Onlar nerede yaşıyor?
- Nerede yaşıyorlar?

Tomi ja Mari asuvat nykyään Bostonissa.

Tom ve Mary şimdi Boston'da yaşıyor.

Tomi ja Mari asuvat samassa talossa.

Tom ve Mary aynı evde yaşıyorlar.

- Tomilla on kaksi poikaa. Molemmat asuvat Bostonissa.
- Tomilla on kaksi poikaa. Molemmat heistä asuvat Bostonissa.

- Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
- Tom'un iki oğlu var. İkisi de Boston'da yaşıyor.

Urbaaneilla alueilla asuvat muuttuvat yöaktiivisiksi välttääkseen ihmisiä.

...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.

Minulla on kaksi ystävää, jotka asuvat Saksassa.

Almanya'da yaşayan iki arkadaşım var.

Tomilla on kaksi veljeä, jotka asuvat Bostonissa.

Tom'un Boston'da yaşayan iki erkek kardeşi var.

Missä Tom ja hänen perheensä asuvat nyt?

Şimdi Tom ve ailesi nerede yaşıyor?

Tomilla on kaksi poikaa. Molemmat heistä asuvat Bostonissa.

- Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
- Tom'un iki oğlu var. İkisi de Boston'da yaşıyor.

Olen kuullut että maailman kauneimmat naiset asuvat Bostonissa.

Dünyanın en güzel kadınlarının Boston'da yaşadığını duydum.

Minä asun kaupungissa, mutta minun vanhempani asuvat maaseudulla.

Ben bir kasabada yaşıyorum ama anne ve babam köyde yaşıyorlar.

Useat talossamme asuvat ihmiset eivät pidä sen omistajasta.

Bizim binamızda yaşayan bir sürü insan mal sahibinden hoşlanmıyor.

Tomi, Mari, Joni ja Liisa asuvat kaikki Bostonissa.

Tom, Mary, John ve Alice'in hepsi Boston'da yaşıyor.

Tokiossa asuvat ulkomaiset liikemiehet valittavat usein maahan tuodun länsimaisen ruoan kalleudesta.

Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir.