Examples of using "Vanhemmat" in a sentence and their turkish translations:
Mary'nin anne ve babası büyük bir evde yaşarr.
Tom'un ebeveynleri beni sevmiyor.
Mary'nin ebeveynleri Tom'dan nefret eder.
Tom'un ebeveynleri Kanadalı.
Tom'un anne babası ayrıldılar.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de öğretmendir.
Tom'un seven ebeveynleri vardı.
Tom'un ebeveynleri göçmen.
Tom varlıklı bir aileden geliyor.
Tom'un anne ve babası sık sık kavga eder.
İyi ebeveynler en iyi öğretmenlerdir.
Tom'un ebeveynleri gurur duyuyor olmalı.
Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.
Ebeveynler genellikle kendi çocuklarının geleceği hakkında endişelidirler.
Mary'nin anne ve babası Tom'a tahammül edemez.
Tom'un ebeveynleri onun daha çok çalışmasını istedi.
Mary'nin anne babası, Tom'dan çok etkilendiler.
Bazı anne-babalar, çocuklarının ders kitaplarındaki çıplak resimler hakkında şikâyette bulundu.
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.
Ebeveynler dönmeden önce evimi temizlemek istiyorum.
O çok küçükken Tom'un anne ve babası boşandılar.
Ebeveynlerim öldü.
Ebeveynlerim Avustralya'da.
Ebeveynler mantıklı değiller, çünkü aşk mantıklı değil.
Annem ve babam, sağlığım konusunda endişeleniyorlar.
Hepsi değilse de, çoğu ebeveynler çocuklarının iyi olmasını isterler.
Annem ve babam Fransızca konuşamaz.
Ebeveynlerim ziyaret ediyor.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o hala bir çocukken öldüler.
Tom ebeveynleri tatildeyken evinde büyük bir parti verdi.
Annem ve babam ben çocukken öldüler.