Examples of using "Maalla" in a sentence and their turkish translations:
Hem suda hem de karada.
Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.
Karada acıyı azaltmanın bir yolu var.
Bu ülke birkaç doğal kaynağa sahiptir.
O, kırsalda ikamet ediyor.
Tom emekli olduktan sonra şehirden uzakta yaşamak istiyor.
Dünyanın doğal olarak oluşan tek bir uydusu vardır, o da aydır.
Tom sudan çıkmış balık gibi hissetti.
Geceleyin karada... ...görüşü bizden kötüdür.
- Her ülke hak ettiği şekilde yönetilir.
- Her ülkenin hak ettiği yönetimi vardır.