Examples of using "äidilleen" in a sentence and their turkish translations:
Asker, annesine bir mektup yazdı.
Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor.
Tom annesine çiçek aldı.
Ona yakında annesine yazmayı hatırlattı.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
O, annesine ertesi gün çalışacağını söyledi.
Kurbanın katili tarafından yapılan çarpıcı betimleme, gözyaşları içinde mahkemeyi terk eden annesine çok ağır geldi.