Translation of "Osti" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Osti" in a sentence and their turkish translations:

- Tomi osti lennokin.
- Tomi osti dronen.
- Tomi osti miehittämättömän lennokin.
- Tomi osti miehittämättömän tiedustelulennokin.

Tom bir drone aldı.

- Hän osti parin kenkiä.
- Hän osti kenkäparin.
- Hän osti kengät.

O bir çift ayakkabı satın aldı.

- Tomi osti aseen.
- Tomi osti pyssyn.

- Tom bir silah satın aldı.
- Tom bir tabanca satın aldı.

- Tom osti asunnon.
- Tom osti asunto-osakkeen.

Tom bir konut aldı.

- Tom osti auton upouutena.
- Tomi osti upouuden auton.

Tom kullanılmamış yeni bir araba satın aldı.

- Hän osti hänelle koiran.
- Hän osti koiran hänelle.

O, ona bir köpek satın aldı.

- Hän osti kameran pojalleen.
- Hän osti pojalleen kameran.

O, oğluna bir kamera satın aldı.

- Enoni osti eilen koiran.
- Setäni osti eilen koiran.

Dün amcam bir köpek aldı.

Poika osti koiran.

Çocuk bir köpek aldı.

Tom osti sähköauton.

Tom bir elektrikli araba satın aldı.

Tom osti verkkokameran.

Tom bir web kamerası aldı.

Tomi osti nahkatakin.

- Tom deri bir ceket aldı.
- Tom bir deri ceket aldı.

Hän osti auton.

O bir araba satın aldı.

Tom osti hybridiauton.

Tom bir hibrid otomobil satın aldı.

Tom osti hulavanteen.

Tom bir hula hup aldı.

Hän osti ruisleipää.

O biraz çavdar ekmeği satın aldı.

Tomi osti hevosen.

Tom bir at satın aldı.

Tomi osti auton.

Tom bir araba aldı.

Hän osti kanan.

O bir tavuk satın aldı.

Hän osti digitaalikameran.

O, dijital bir kamera satın aldı.

- Tomi osti lahjan pojalleen.
- Tomi osti lahjan hänen pojalleen.

Tom oğlu için bir hediye aldı.

- Tom osti tyttärelleen Macintoshin syntymäpäivälahjaksi.
- Tom osti tyttärelleen Macin syntymäpäivälahjaksi.

Tom, doğum günü için kızına bir Macintosh satın aldı.

Hän osti uuden auton.

O yeni bir araba satın aldı.

Tomi osti Marille kameran.

Tom Mary için bir kamera satın aldı.

Äiti osti meille koiranpennun.

Annem bize bir yavru köpek satın aldı.

Hän osti uudet käsineet.

O yeni bir çift eldiven aldı.

Brian osti huulipunan Katelle.

Brian Kate için bir ruj satın aldı.

Isä osti kirjan minulle

- Babam bana kitabı aldı.
- Babam bana kitap satın aldı.

Tom osti väärennetyn kellon.

Tom, sahte bir saat satın aldı.

Tom osti lahjan Marille.

Tom Mary için bir hediye aldı.

Hän osti Wii U:n.

O bir Wii U aldı.

Marko osti pojalleen auton.

Marco oğluna bir araba aldı.

Tomi osti lahjan tyttärelleen.

Tom kızı için bir hediye aldı.

Hän osti sen lihakaupasta.

O, onu kasap dükkanında aldı.

Isä osti minulle hanskat.

Babam bana bir çift eldiven aldı.

Tyttö osti huulikiiltoa lähikaupasta.

Kız marketten bir dudak parlatıcısı satın aldı.

Tom osti auton säästöillään.

Tom birikimlerini kullanarak bir araba aldı.

Tomi osti Marille kukkia.

Tom Mary'ye çiçekler aldı.

Tomi osti jotain Marille.

Tom Mary'ye bir şey aldı.

Hän osti itselleen koiran.

O kendine bir köpek satın aldı.

Hän osti kiinalaisen tuulettimen.

O bir Çin yelpazesi satın aldı.

Tom osti uuden auton.

Tom yeni bir araba aldı.

Tomi osti Marille timanttisormuksen.

Tom Mary'ye bir elmas yüzük aldı.

Tom osti itselleen smokin.

Tom kendine bir smokin aldı.

Tom osti itselleen urheiluauton.

Tom kendine bir spor araba aldı.

Tom osti itselleen koiran.

Tom kendine bir köpek aldı.

Tom osti Marille suklaarasian.

Tom Mary'ye bir kutu çikolata aldı.

Isä osti minulle kameran.

Babam bana bir kamera aldı.

Miksi Tom osti sen?

Tom neden onu satın aldı?

Tomi osti uuden kameran.

Tom yeni bir fotoğraf makinesi aldı.

Tom osti kameran eBaystä.

Tom eBay'da bir kamera aldı.

Tom osti Marille koiranpennun.

Tom Mary'ye bir yavru köpek satın aldı.

Tom osti Marylta kameran.

Tom Mary'den bir kamera satın aldı.

Tomi osti äidilleen kukkia.

Tom annesine çiçek aldı.

Äiti osti minulle värikyniä.

Annem bana birkaç kurşun kalem aldı.

Tom osti liikaa leipää.

Tom çok fazla ekmek satın aldı.

Hän osti kameran pojalleen.

O, oğluna bir kamera aldı.

- Tom osti kirjasta kaksi kappaletta.
- Tom osti sitä kirjaa kaksin kappalein.

Tom kitabın iki kopyasını aldı.

- Miksi hän osti vielä uuden auton?
- Miksi hän osti toisen auton?

Neden bir araba daha aldın?

Hän osti kaksi paria sukkia.

O, iki çift çorap aldı.

Äitini osti minulle uuden polkupyörän.

Annem bana yeni bir bisiklet satın aldı.

Tom osti japani–kiina-sanakirjan.

Tom bir Japonca-Çince sözlük satın aldı.

Hän osti kilven ja miekan.

O bir kalkan ve bir kılıç aldı.

Äitini osti kaksi pulloa appelsiinimehua.

Annem iki şişe portakal suyu aldı.

Tom osti kolme pulloa punaviiniä.

Tom üç şişe kırmızı şarap aldı.

Tom osti maata Bostonin läheltä.

- Tom Boston'a yakın biraz arazi aldı.
- Tom, Boston yakınlarında arazi aldı.

Tom osti kivan talon Bostonista.

Tom Boston'da güzel bir ev aldı.

Koyomi osti jousen ja nuolia.

Koyomi bir yay ve oklar satın aldı.

Milloin hän osti tämän polkupyörän?

Bu bisikleti ne zaman satın aldın?

Hän osti kolme uutta plektraa.

- O üç yeni mızrap satın aldı.
- O üç yeni pena satın aldı.

Tomi osti Marille muutaman juoman.

Tom Mary'ye birkaç içecek aldı.

Tom osti Marille kivan lahjan.

Tom Mary'ye güzel bir hediye aldı.

Naapurimme osti itselleen ihastuttavan hevosen.

Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı.

Karen osti paljon tavaraa kirpputorilta.

Karen bitpazarında birçok şey aldı.

Mari osti hameen ja puseron.

Mary bir etek ve bir bluz satın aldı.

Tomi osti aivan liikaa maitoa.

Tom çok fazla süt aldı.

Tomi osti pikku lahjan Marille.

Tom Mary'ye küçük bir hediye aldı.

Mistä Mari osti tämän kynsilakan?

Mary bu ojeyi nereden almış?

Minun isäni osti minulle tuon kirjan.

Babam bana kitap aldı.

Tom osti käytetyn autonsa hyvämaineiselta jälleenmyyjältä.

Tom saygın bir bayiden kullanılmış bir araba satın aldı.

Taro osti käytetyn auton viime viikolla.

Taro geçen hafta kullanılmış bir araba aldı.

Tom osti kameran antaakseen sen Marylle.

Tom Mary'ye vermek için bir kamera satın aldı.

Dan osti Lindalle kivan pienen lahjan.

Dan, Linda'ya güzel küçük bir hediye satın aldı.

Tomi osti tämän kameran kohtuulliseen hintaan.

Tom, bu kamerayı makul bir fiyata satın aldı.

Japanilainen liikemies osti taideteoksen 200 miljoonalla jenillä.

Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.

Vaikuttaa siltä, että Toni osti kalliin auton.

Tony pahalı bir araba aldı gibi görünüyor.

Äitini osti minulle sievän mekon menneenä sunnuntaina.

Geçtiğimiz Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.

Hän osti talon, koska hänen vaimonsa piti siitä.

Karısı ondan hoşlandığı için o evi satın aldı.

- Tomi osti orava-magneetin ja laittoi sen jääkaapin oveen.
- Tomi osti oravaa esittävän magneetin ja laittoi sen jääkaapin oveen.

Tom bir sincap mıknatısı aldı ve onu buzdolabının üstüne koydu.

Hän osti tuon talon koska hänen vaimonsa ihastui siihen.

O, karısı hoşlandığı için o evi satın aldı.

Tomi osti uuden kameran, joten hän myi vanhan pois.

Tom yeni bir fotoğraf makinesi aldı bu yüzden eski olanını sattı.

Tom sanoo, ettei hän tiedä mistä Mary osti helmikaulakorunsa.

Tom Mary'nin inci kolyesini nereden satın aldığını bilmediğini söylüyor.

Tom oli niin ihana. Hän osti minulle kukkia koko ajan.

Tom çok tatlıydı. O bana her zaman çiçek getirdi.

Tom pystyy hädintuskin mahtumaan farkkuhin, jotka hän osti viime vuonna.

Tom geçen yıl aldığı pantolona güçlükle sığabildi.