Examples of using "Whatsoever" in a sentence and their turkish translations:
ses tellerine hiçbir zarar vermemiş.
Hiç sorun yok.
Hiç de hayal kırıklığına uğramadım.
Hiçbir şekilde hazır değiliz.
Benim hiçbir planım yok.
Hiçbir plan yoktu.
Bu hiç mantıklı değil.
Şiddeti hiç sevmem.
Tom'un hiçbir inanılırlığı yok.
Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.
Tümüyle, söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Hiçbir yaratık uzayda yaşayamaz.
Bu evde hiç ekmek yok.
hiçbir önemli sinyal bulamadık.
Tom'a onun yardımına hiç ihtiyacım olmadığını söyle.
CAP'ın Avrupa'da hiç geleceği var mı?
Herhangi bir İngiliz yemeğini yemeğe ilgim yok.
Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
Direnmesine asla aldırış etmeyeceksiniz.
Biz hiçbir sorun yaşamadık.
Ama vergilere gelince hiçbir şekilde cennet değil.
Ruhun huzura kavuşmasına, düşünceyi durdurmaktan daha fazla katkı sağlayacak bir şey yoktur.
RAB Tanrı yerdeki hayvanların, gökteki kuşların, hepsini topraktan yaratmıştı. Onlara ne ad vereceğini görmek için hepsini Adem'e getirdi. Adem her birine ne ad verdiyse, o canlı o adla anıldı.